• FORUM
  • İLETİŞİM
26 Şubat 2021
Halkların Birleşik Devrim Hareketi
  • Açıklamalar
  • Bileşenler
  • KBDH
  • Gençlik
  • Eylemler
  • Birleşik Devrim Dergisi
  • Şehitler
  • Forum
  • MATERYALLER
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
  • Açıklamalar
  • Bileşenler
  • KBDH
  • Gençlik
  • Eylemler
  • Birleşik Devrim Dergisi
  • Şehitler
  • Forum
  • MATERYALLER
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
Halkların Birleşik Devrim Hareketi
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster

“Çayan’lardan Dörtlere Kurtuluş Kavgadadır!” Asiye Kılagöz / ANF / Behdinan

Birleşik Özgürlük Güçleri Meryem Güler Müfrezesi savaşçılarının ölümlerinin birinci yıl dönümünde mücadele arkadaşları İmera Fera Yeşilgöz ve Adalı Mahir ile söyleşi gerçekleştirdik.

30/04/2018
Söyleşi
0
PAYLAŞIM
1.1k
GÖRÜNTÜLEME
Twitter'da paylaşFacebook'da paylaşWhatsapp'da paylaş

Birleşik Özgürlük Güçleri Meryem Güler Müfrezesi savaşçıları İdil Güler(Özge Bali), Zahide Rosa Suk(Asiye Özlahlan), Cihan Efe(Yusufbaş Akay) ve Cömert Nazif Efe(Cenk Kılagöz) 27 Nisan 2017 tarihinde Türkiye’de eylem yapmak için çıktıkları yolda Afrin’nin Dar Azza bölgesinde T.C ordusu ve El Nusra – ÖSO çetelerine karşı girdikleri çatışmada yaşamlarını yitirdiler.

İdill,Cihan,Zahide ve Cömert ile olan mücadele arkadaşlığınız nasıl başladı, bahseder misiniz? 

İmera Fera: Zahide ile liseden arkadaşız. Liseyi aynı okulda, aynı sınıfta, aynı sırada okuduk. Daha sonra bu birlikteliği üniversite hayatımız takip etti. Zahide ile ilk tanıştığımızda ben bir lise örgütünde örgütlüydüm. Zahide, bir hocamızla yürüttüğüm tartışmadan etkilenmişti.  Ve aynı gün tenefüste yanıma gelerek “İmera ben devrimci olmak istiyorum” dedi. Ben okuması için bazı yayınlarımızı getirdim. Gerçekleştirdiğimiz tartışmalar sonrasında örgütlü mücadeleye katılmaya karar verdi. Ve böylelikle okul arkadaşlığımızın yanı sıra bir yoldaşlık ilişkisi inşa etmeye başladık. Yoldaşlığımız her alanda kendisini büyüttü, pekiştirdi. Yoldaşlığımız kendisini mücadele içerisinde savaş gücüne dönüştürdü.

İdil ile üniversite okumak için gittiğim Mersin ilinde tanıştık. Aynı siyasi partinin üyeleriydik.Bir zaman sonra kendisiyle ev arkadaşı olduk. Verimli bir ilişki tutturmuştuk. Birbirimizle, birbirimizin gelişimi için fazlaca uğraşıyorduk. Birlikte birçok eylem gerçekleştirdik. İdil ile olan yoldaşlığımızda mücadelenin değerlerini geliştirmeyi esas alıyorduk.

Cömert ile de şehirde tanışıyorduk. Lakin çok fazla bir mesaimiz olmamıştı. Esas olarak Rojava topraklarında birbirimizi tanıdığımızı söyleyebilirim. Rojava topraklarında hayatlarımızı bütünüyle ortaklaştırarak, yaşanılası bir yoldaşlık ilişkisi kurduk. Kendisi benim hem komutanım hem yoldaşım oldu.

Cihan ile Rojava topraklarında tanıştık. Benim katılımımdan 3-4 gün sonra şehit Doğan Kırefe yoldaş ile birlikte katıldılar. Böylelikle aynı eğitim devresine dahil olduk. Eğitim günlükleri çok önemlidir. Çünkü eğitim alanında yoldaşını tüm yönleriyle tanıyabilme imkanın oluyor ve her şeyi ilk olarak birlikte yapıyor oluyoruz. Gerçekten de çok güzel, samimi bir yoldaşlık oluşuyor. Bizim devremizin en belirgin özelliği yaşamın her alanına yansıyan yoldaşlık ilişkimizdi. İlk mermiyi birlikte sıkmak çok değerli bir hatıra.

Adalı Mahir : Zahide ve İdil ile Ankara’dan tanışıyoruz. İlk olarak İdil, Hacettepe Üniversitesini kazanıp Ankara’ya gelmişti ve meşru siyasal çalışmanın, gençlik faaliyetinde aynı komitelerde bulunduk. Birlikte çalışmamız İdil tekrar Çukurova bölgesine geçene kadar devam etti. Birkaç yıl sonra da Zahide devrimci faliyet yürütmek için sistemin tüm rollerini reddederek Ankara’ya geldi. Her iki kadın arkadaşla da pratik sahada aktif olarak yürüttükleri mücadelenin birleştirici yönü dolayısıyla yoldaşlık ilişkisi oluşturmaya başardık. Oluşturduğumuz yoldaşlık ilişkisi kendisini Rojava topraklarına değin sürdürdü. Benim Rojava’ya gelişimden kaynaklı Zahide ile aynı yerelde çok kısa bir zaman bulunabildik fakat Zahide’de benden kısa süre sonra bu saha geldiği için çok kısa bir zaman ayrı kalmış olduk. Rojava’da, Zahide’nin temel askeri eğitiminde eğitimci olarak görev aldıktan sonra her iki kadın arkadaşlada aynı savaş cephelerinde,çeşitli aynı eğitim gruplarında yer aldık.

Cömert ile aynı siyasi partinin gençlik çalışmalarını yürüttüğümüz süreçte tanıştık. Kendisi İstanbul ilinde faliyet yürütmekteydi. Gençlik kampları, mitingler gibi merkezi çalışmalarda ilişkimiz ilerledi. Daha sonra kendisi ile Rojava topraklarında yeniden yan yana geldik. Özgür alanlarda ki yoldaşlığımızda genelde farklı görev yerlerinde bulunduğumuzdan kaynaklı zaman geçirmek için arzuladığımızdan daha az vaktimiz oldu. Ama Cömert ile bu topraklarda geçirdiğimiz sınırlı sürede geçmişten beri mücadele arkadaşım olan birçok yoldaşımdan daha samimi ve kopmaz bağlar oluşturmayı başarabildik. Daha sonraki süreçlerde Cömert ile de aynı eğitim gruplarında yer aldık.

Cihan, Şehit Doğan yoldaş ile birlikte katılım yapmıştı. İki arkadaş ile Rojava topraklarında tanışdık. Bu iki arkadaşın temel askeri eğitimlerinde eğitimci olarak görev aldım ve askeri eğitim süresince yakından tanışma ve yoldaşlaşma imkanımız oldu. Birlikte çok verimli çalışmalar gerçekleştirdik. Eğlenceli hatıralar biriktirdik.

Dört arkadaş ile yaşadığınız anılarınızı anlatır mısınız?

İmera Fera: Çocuk yaşlardan itibaren arkadaşlık, kardeşlik yaptığınız insanlarla aynı mücadelenin yürütücüsü olmak gerçekten çok onur verici bir durum.

Zahide ile yaşamımız tanıştığımız zamandan beri hiç ayrılmadı. Yaşlarımız ilerledi ama bizim üzerimizdeki kamuflajlarımızın aynılığı hiç değişmedi. Zahide benden önce Özgürlük Güçleri saflarına katılmıştı. Sınırdan geçip karargaha vardığımda üzerinde rahtı ve silahıyla bana kapıyı açan Zahide olmuştu ve hemen birkaç adım gerisinde beni kucalayan ise İdil’di. O an nasıl bir mutluluk yaşadığımı tarifleyebilmem bugün dahi çok güç. Zahide spor eğitimimi veriyordu. Lisede ki beden eğitimi derslerimizden sonra birlikte hiç spor yapmamıştık. Eğitimler sırasında sürekli o günlerimizi hatırlıyor, gülüyorduk. Bir an evvel gelişmem için çok çaba harcıyordu. Çok çalışıyorduk birlikte.  Daha sonra birlikte aynı sobataj timinde yer aldık. Biz Zahide ile lisedeyken ders sırasında birbirimize sürekli not yazardık. Sabotaj derslerimizde, lise de yazdığımız notların aynılarını yazıyor yine birbirimize veriyorduk. Yani bir yönüyle eğitim hayatımızın tekrarını yaşıyor gibiydik. Lakin bu defa çok daha hevesli ve mutluyduk. İkimiz çatıda mevzide yatıyorduk. Her gece gökyüzünü izleyerek geleceği düşlüyor, birbirimizin elini tutarak uyuya kalıyorduk.

İdil ile az önce de belirttiğim gibi şehirde çok eylem gerçekleştirdik. İdil burada sabatoj eğitimcimizdi. Sabatoj alanında çok başarılı, disiplinli bir yoldaşımızdı.Eğitimde yaptığımız bombaları patlatmak için bir köye gidiyorduk. Yolda şehirdeki eylem günlüklerimizi anımsıyor, şimdi olsa daha nitelikli eylemleri nasıl yapacağımız üzerine yoğun tartışmalar yürütüyorduk. Şehirde ev arkadaşı olduğumuzu söylemiştim. Burada da manga yoldaşıydık. Aynı mangada kalıyorduk. Birbirimizi evvelinden iyi tanıdığımız için ihtiyaçları öncesinden görebiliyorduk. İdil’den cesarete ilişkin çok şey öğrendim.

Cihan ile devre olduğum için çok şanşlı olduğumu düşünüyorum. İlk olarak birbirimize alışamayacak gibiydik. Fakat zaman bizi yanılttı. Birbirimizin en yakın yoldaşı olduk. İlk mermiyi birlikte sıktık, aynı cephede yer aldık. Cihan ile her anımı unutulmadığım zamanlarıma dahil edebilirim. Lakin bir an var ki her hatırladığımda beni gülümsetiyor. Cihan ve ben iki kişilik bir tim idik. Doğan yoldaşın noktasına sızma yapmamız gerekiyordu. Ve bunu belirli bir zaman içerisinde gerçekleştirmemiz gerekiyordu. Sızma esnasında ben satırın üstünden hendeğin içerisine düştüm. Ve Cihan’a devam etmesi gerektiğini söyledim. Cihan, ayağında ki çatlağın o dönem yeni iyileşmiş olmasına rağmen beni dinlemedi. “ben devremi burada bırakmam” diyerek kendisini hendeğin içine attı. Beni aldı ve biz yeni bir plan ile sızmayı başarıyla gerçekleştirdik. Cihan ile birbirimize daima “devrem” diyerek hitap ediyorduk.

Cömert yoldaş ile aramızda müthiş bir uyum vardı. Kendisi İdil yoldaş gibi sobatoj ve ileri düzey askeri eğitimcimdi. Cömert çok cesurdu, yaşam doluydu. Sabotajı çok seviyordu. Ne vakit nasılsın diye sorsak “ bomba gibiyim” diyerek cevap veriyordu. Bütün gün eğitim yapıyordu. Neden bu kadar çok kendini yoruyorsun diye sorduğumda “benim çektiğim her şınav düşmana sıktığım bir kurşun” diyordu. Sesi öyle güzeldi ki. Her kelime onun sesinden duyulduğunda en güzel şarkıya dönüşüyordu. “anne ben senin oğlunum” ve “ umudun zeybeği” parçalarını çok seviyor ve devamlı söylüyordu. İki tane ördeğimiz ve bir tane köpeğimiz vardı. Ördekler sabotaj odamıza giriyordu. Cömert’e ördekleri çıkarmasını söylediğimde “neden onları istemiyorsun onlarda sabotajcı” diyordu. Köpeği çok seviyor ve çok iyi bakıyordu. Ördeklerine ve köpeğine hala çok iyi bakıyorum. Gecenin bir yarısı “İmera kalk bomba yapacağız” diyerek uyandırdığı çok oluyordu. Cömert yoldaş duygu yönüyle çok başka bir yoldaşımızdı. Sevgiyi, özlemi çok hissederek yaşıyor ve yaşatıyordu. Cömert ile çok zamanımız ve bu zamanda paylaştığımız çok anımız oldu. Şehir de birlikte eylem yapabilmeyi çok istiyorduk. Alanlarımız şehit düştüğü göreve gidene dek hiç ayrılmamıştı.Şimdi Cömert yoldaşın rahtını taşıyorum. Onun hatırasına, mücadelesine onun yaşadığı gibi sahip çıkmanın sorumluluğunu hissediyorum.

Adalı Mahir: İdil yoldaş çok hareketli biri değildi. Havaların ısınmasıyla birlikte voleybol oymaya başlıyorduk. İdil bu aktiviteye çok katılmazdı. Her defasında oyuna katılması için ısrarla onu ikna etmeye çalışırdım. Bu durum genelde onun çok hoşuna gitmese de bizi kırmamak için her defasında oyuna dahil olurdu.

İdil ile Şeddadi hamlesine birlikte katılmıştık. Orada bir konuşma da başka taburdan olan bir  arkadaş umutsuzluktan, karamsarlıktan bahsetti. Sonrasında İdil ile aramızda konuştuk ve Şeddadi’nin sokaklarında bir duvara “ suya hasret çöllerde beyaz güller biter mi?” sözünü yazmıştık.

Cihan ile özellikle onların temel eğitim süresince fazlaca anı biriktirdik ama şuan paylaşmak istediğim anımız galiba onun beni biraz yorduğu ama sonrasında da fazlaca güldüğümüz bir olay. Cihan’ın olduğu bir ortamda mutlaka yükselen ses, kahkaların sesi oluyordu. Cihan yoldaş sınırdan geçerken ayağı çatlamış. Bu sebeple ilk zamanlar eğitimlerde yalnızca kol hareketleri yapabiliyordu. Lakin Cihan yoldaş şehirde bir bisiklet kazası geçirmiş. Ve kazada ciddi şekilde yaralanmış. Kolundan ameliyat olmuş. Fakat ameliyat başarılı olmamış ve kolu yanlış kaynamış. Cihan’a bazı hareketleri yapmasını söylüyordum. Harekleri nizami bir şekilde yapmadığı vakitler uyardığımda “kolum bozuk benim ondan yapamıyorum” diyordu. Ya da ben eğitimdeki diğer yoldaşlarla ilgilenmek için yoldaşlara yöneldiğimde Cihan hareketi bitirmiş oluyordu. Bunlar eğitim içerisinde hoş karşılanmasada eğiitim sonrası gülerek konuştuğumuz anılar oluyordu.

Cömert yoldaş ile ilişkimiz çok ileri düzeydeydi. Bu nedenden ötürü onunla ilgili paylaşabileceğim ve paylaşmayı isteyeceğim anım çok fazla aslında. Yoldaşlığın tüm değerlerini ilişkimizde yaşayabiliyorduk. Kendisiyle özgür alanlarda çok fazla yan yana kalamadık. Ben cephedeyken Cömert karargahtaydı. Cömert cephedeyken ben karargahtaydım ya da başka görev yerlerinde bulunduk. Lakin buna rağmen sınırlı vaktimize birçok şey sığdırdık.

Cömert yoldaş ile o zamanlar internetten bir dizi seyrediyorduk “Sıfır1” adında. Dizinin müziğini ikimizde çok beğenmiştik. Birgün mutlaka şehirde bir eylem gerçekleştirecektik ve eylem görüntülerimizi o dizinin müziği ile yayınlayacaktık. Hatta bir gün aynı ‘ileri düzey askeri eğitim’ grubunda araçla operasyon çalışması yaparken aynı zaman da yüksek sesle bu müziği açmıştık ve operasyon bitene kadar kapatmamıştık. O gün ki eğitim motivasyonumuzu arttırmış ve operasyonun başarısını yükseltmişti.

Yine birgün Cömert yoldaş mutfakçıydı. Benden yardım istemişti. Bende mutfak konusunda çok başarılı sayılmazdım. Üstelik sevdiğimde pek söylenemez. Beni beklediği anda yolda İmera yoldaşı gördüm. Kendisinden Cömert’e yardım etmesini rica ettim. İmera’da kabul etti. Tabi bunu Cömert’e Cömert’in kabul edebileceği şekilde söylemem gerekiyordu. Ben de İmera ile bir not göndermiştim. “ ben neysem İmera odur, seni seviyorum” diye. Notu beğendiği için kendisine yardım etmeyişime bir şey söylememişti.

Dört arkadaşın gösterdikleri direnişe ilişkin neler belirtmek istersiniz?

Adalı Mahir: Dört yoldaşımızda yürüttükleri mücadelenin öncü kadrosu olabilmiş yoldaşlarımızdır. Kadronun direnişi, örgütün çizgisini belirler. Yoldaşlarımız gösterdikleri direnişte örgütümüze duydukları inancı somutlamışlardır. Bu sorunun cevabını yoldaşlarımızın şehit düştüğü tarihin anlamında bulabilmemiz mümkündür.Aynı tarihte şehit düşen Orhan Yılmazkaya yoldaşın direniş çizgisini takip ederek, devrimci direnişin ve kararşışığın nasıl olması gerektiğini bir kez daha ortaya koymuşlardır.  İdil, Cihan, Cömert ve Zahide’nin kuşandıkları fedai ruh kendisini mücadelemizde yaşatacak ve eylem gücümüzü oluşturmaya devam edecektir. Dörtler “ya bir yol bulaşacağız, ya da bir yol açacağız” sözünün vucüt bulmuş halidir. Onlar düşmanın halka ve devrimcilere saldırılarının yoğunlaştığı bir süreçte saygı duyulası ve örnek alınası bir netlikle düşmanın üzerine yürüyerek coğrafyamızda ki korku ve karamsarlık halini parçalamayı hedeflemişlerdir. Nasıl ki Orhan Yılmazkaya düşmana “mermim çok, bombam çok, direneceğim” diye haykırabildiyse, Mahir Çayan yanında ki 9 yoldaşının da duruşu ile birlikte nasıl çemberin ortasında “biz buraya dönmeye değil ölmeye geldik” diyebildiyse Cömert, İdil, Cihan ve Zahide’de bizim dönemimizde ki teslim olmayan feda kuşağının layığı olmayı başarmışlardır.

İmera Fera: Dörtlerin direnişi örgütümüz açısından bir rota oluştumuştur. Bu rota zaferi göstermektedir. Yoldaşlarımız yakın zaferimizin kesinliğine duydukları inançla çatışarak ölümsüzleşmişlerdir. Cömert yoldaşımız örgütümüzün ilk fedai eylemini gerçekleştirmiştir. Dar Azza direnişi teslimiyet çizgisini bütünüyle reddetmekte ve tüm insanlığa devrimci mücadeleye katılım çağrısıdır. Her bir yoldaşımız alanlarında yetkin yoldaşlarımızdı. Elbette ki bu yoldaşlarımızın direnişlerinin ciddiyetini, anlatmak istediklerini iyi kavramamız gerekmektedir. Dörtler ile aynı saflarda yer almanın hakkını verebilmek yoldaşlarımızın yola çıktığı ve uğrunda şehit düştüğü eylemsellikleri daha güçlü gerçekleştirebilmekten, zaferi kucaklamaktan geçmektedir.

Dörtler birbirleri için canları pahasına çatışmışlardır. Bu ruh kızılderenin ruhudur. Yoldaşları için bedel ödemek ve bedel ödetmek Kızılderenin direniş ruhudur ve bugün kendisini dörtlerin direnişinde daha güçlü bir biçimde ortaya koymuştur.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Adalı Mahir: Dörtlerden sonra bizlere düşen onların ihtilalci sosyalizm duruşunu devam ettirebilmektir. Devrimci mücadele kararlılık, özveri ve cesaret gerektirir. Düşmanımızın saldırılarını bu kadar arttırdığı bir süreçte ve artık halkmızın ve saflarımızın en ufak bir muhaliflik belirtisi gösterdiği her an nefes alamaz hala getirildiği bir dönemde bize düşen görev düşmandan daha inançlı, planlı ve net olmaktır. Düşman bu denli yoğun saldırıyorsa devrimci güçlerin aynı yoğunlukta karşılık vermesi zorunludur.

Şuan Komünarlar ve Özgürlük Güçlerine güvenmenin tam vaktidir. Nerede bir direniş, başkaldırı varsa Özgürlük Gücü orasıdır. Nerede bir mücadele bayrağı dalgalanıyorsa, Komünarlar oradadır. Şimdi geçmiş dönemlerde yapılan hataları, yanlışları bir kenara bırakma ve mücadeleyi daha iyi örgütleme zamanıdır. Bunu yapabilecek bir niteliğe ve kararlılığa sahibiz. İçerisinde devrimci duygular ve niyetler barındıran her insan sesimize ses vermelidir. İnsanlığın kurtuluşunun Sosyalizmde olduğu gerçekliği bugün bizim coğrafyamızda fazlasıyla belirginleşmiştir. Varolan baskıcı, otoriter iktidarı ve nihai olarakda burjuvaji yenebilmenin tek yolu örgütlü mücadelemizdir. Mücadelemiz aslında bir değerler toplamıdır. Çayan’lardan Aynur’lara, Necdet’lerden Behzat’lara, Rasih’lere, Mehmet’lere, Ulaş’lara, Dörtlere kadar tüm yitirdiklerimize bir sözümüz var.

Bu sözü yerine getirmek boynumuzun borcudur.

Şuan ülkemizde baskı altında ezilen herkes bilmelidir;
Kurtuluş kavgadadır! 

İmera Fera: Dörtlerin amaç ve idealleri bugün hala saflarımızın iddiasıdır. Yoldaşlarımızın ideallerini bugünün gerçekliği ile değiştirebildiğimiz ve nihai zaferi kazandığımız zaman sorumluluğumuzu bir nebze de olsa yerine getirebilmiş olacağız.

Partimiz Devrimci Komünarlar Partisi ve onun devrimci savaş örgütü Birleşik Özgürlük Güçleri dörtlerin savaş gücünü devam ettirebildiği ve daha da yükseltebildiği müddetçe zafer kaçınılmazdır.

Düşman hiçbir tereddüt barındırmaksızın halklara, işçi sınıfına,gençlere,kadınlara karşı saldırılarını sürdürmektedir. Düşmana karşı kesintisiz devrimci taaruz ile tüm alanlarda karşılık verilmelidir. Her zaman belirttiğimiz gibi beklediğimiz talimat içimizdeki özgürlük gücüdür.

Tüm devrim şehitlerimizi İdil,Cömert,Zahide ve Cihan yoldaşların ölümsüzlüklerinin yıldönümünde bir kez daha saygı ve özlemle anıyorum.

 

Önceki Yazı

Emeğimiz, özgürlüğümüz, eşitliğimiz için faşizmin saldırılarına karşı ateş taşıyıcı olup meydalara akalım

Sonraki Yazı

İmera Fera Yeşilgöz: “Biz nerede bir doğum sancısı, atlarımızı oraya sürdük!”

HBDH

HBDH

Sonraki Yazı

İmera Fera Yeşilgöz: “Biz nerede bir doğum sancısı, atlarımızı oraya sürdük!”

KAPİTALİZME VE EMPERYALİZME KARŞI İLERİ!

Tartışmaya katılmak için giriş yapınız
  • HBDH Ortak Komutanlığı: Gerillalarımızla, Milislerimizle, Birleşik Mücadelemizle Faşizmi Yıkacak Özgürlüğü Kazanacağız!

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • KBDH Sema Koçer Milisleri: Çevik kuvvet minibüsüne EYP’li eylem

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HBDH Kürdistan / Botan Başkale Milisleri: Antep’te Gare zaferini kutladı

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • KBDH Eylem Ataş Milisleri: Bursa’da iki otobüs imha edildi

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • KBDH Aynur Yaşlı Milisleri: Bebek’te iki lüks yat imha edildi

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
  • Açıklamalar
  • Bileşenler
  • KBDH
  • Gençlik
  • Eylemler
  • Birleşik Devrim Dergisi
  • Şehitler
  • Forum
  • MATERYALLER

© 2016 - HBDH.

Login to your account below

Forgotten Password?

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In