Erdoğan terörizmi bu gece başta Maxmur ve Şengal’de bulunan halkın yaşadığı kampları bombalayarak yeni bir Kürt ve Ezidi katliamına başladıklarını duyurdu. Kürt ulusu üzerinde 100 yıldır sürdürülen sömürgecilik, bugün AKP-MHP faşizminin ve iktidar bloğunun en büyük ittifak ve ayakta kalma sebebi haline gelmiştir. Türkiye metropollerinde yürütülen linç siyasetinin, Kuzey Kürdistan’da kayyumlar eliyle yürütülen sömürge valiliklerinin, Rojava’da işgalcilik, Güney Kürdistan’da KDP işbirliği ile gerilla güçlerine yönelik hava saldırılarının, siyasi alanda tutuklamaların, işkencelerin, parti kapatma tartışmalarının ve saldırıların tek amacı ülkede ve bölgede emperyalist haydutluğun karşısında direniş gücü olan Kürt Özgürlük Hareketine ve onun ittifakı Türkiye’li devrimci güçlere yönelik büyük bir sömürü ve sömürge koalisyonu tarafından yürütülen tasfiye girişimidir. Uluslararası güçlerin Suriye rejimini devirmek üzere sahaya sürdükleri cihatçı çeteleri aynı zamanda Kürt özgürlük güçlerine yöneltenler, nasıl ki birleşik mücadele ile büyük bir hüsrana uğradılarsa ve bugün Rojava Devrimi gerçeğini görmek zorunda kaldılarsa aynı gerçekle İran’a saldırı planlanlarında karşılaşmamak üzere ABD ve NATO desteği ile AKP-MHP faşizmi tarafından halkların özgürlük ve devrim umutlarını boğma operasyonlarıdır. Bugün bölgede emperyalizmin ve AKP-MHP Faşizminin planlarını bozan, tedirgin eden en büyük güç partimizinde yer aldığı birleşik devrimci gerilla güçleridir.
Bu saldırılar sömürgeci güçler tarafından tek başına Kürt Özgürlük Hareketine yöneltilmiş bir saldırı değildir. Bu saldırılar aynı zamanda Ortadoğuda özgürlükleri için mücadele eden tüm halklara yöneltilen diz çöktürme hareketidir. Bu saldırılar aynı zamanda Türkiye işçi sınıfına, devrimcilere, demokrasi ve anti-faşist güçlere yöneltilmiş faşizmin mutlak iktidarını kurma saldırılarıdır. Erdoğan iktidarının talan ettiği Türkiye kaynakları yoksullar için artık sürdürülemez noktaya gelmiştir. Türkiye’de açığa çıkan ekonomik ve siyasal çöküş karşısında çözülme sürecine giren saray iktidarı yükselmeye başlayan işçi sınıfı öfkesi ile ezilen halkların ortak mücadelede buluşmasını engellemek, açlığın, yoksulluğun isyanını, bomba sesleri ile bastırmak üzere “terörle mücadele” yalanıyla operasyonlar sürdürmektedir. Sarayın mücadelesi terörle değil, halkların özgürlük ve adalet talebi ile mücadeledir. Hulusi Akar sömürgecilik emellerini gizlemek için saldırılarına gerekçe olarak “halklarımızın güvenliğini tehdit eden PKK ve diğer terörist unsurlar” ifadesi ile en büyük terörist olan iktidarlarının suçlarını örtmekte, Türkiye halklarına yalan söylemektedir. En büyük terörist AKP iktidarı ve onun destekçileridir. DAİŞ ortaklığı ile halkları katleden, petrol ve hububat kaçakçılığı yapan, işgal ettiği bölgelerde kadınları köleleştiren, sarayın kapalı kapıları ardında infaz ve katliam planları yapan, insanları Ankara’nın göbeğinde kaçırarak aylarca işkencehanelerde tutan, salgında işçileri zorla ölüm pahasına üretime gönderen, darbe girişiminden OHAL’e onlarca insanın ölümünden, yüzbinlercesinin işten atılmasına, tutuklanmasına neden olan karanlık tarihin kilit ismi Hulusi Akar faşist terörün baş unsurlarındandır.
Partimiz Türkiye işçi sınıfına, emekçilerine, kadınlara, gençlere ve tüm devrimci sosyalist güçlere çağrı yapıyor, kim AKP-MHP faşizminden kurtulmak istiyorsa, onu ayakta tutan Kürdistan’da, Libya’da, Rojava’da yürüttüğü işgal saldırılarına karşı çıkmalıdır. Saray iktidarı savaş olmadan varlığını sürdüremeyecek kadar zayıflamıştır. İstanbul’da sömürüden, yoksulluktan kurtulmak isteyen her emekçi bilmelidir ki, kaynakları savaş baronlarına yatıran saray iktidarından kurtulmadan emeği özgürleşmeyecek, hakkım dediğinde “hain” ilan edilecektir. Sömürüden kurtulmanın yolu sömürgeciliğe karşı mücadeleden geçmektedir.
Partimiz; dün nasıl ki, Efrin’de, Kobani’de, Serakaniye’de açığa çıkan mücadele ortaklığında Türkiye işçi sınıfı mücadelesinin bir parçası olarak, Kürt halkı ile yan yana işgalciliğe karşı direnerek bedel ödedi ise, bugünde Türkiye metropollerinden, konumlandığı özgür alanlara kadar birleşik devrim mücadelesinin zaferi için omuz omuza savaşacaktır. 40 yıllık gerilla mücadelesi göstermiştir ki, özgür alanlara sefer olur, zafer asla.
Yaşasın Enternasyonalizm
Yaşasın Devrim ve Sosyalizm
Kahrolsun Sömürgecilik