• FORUM
  • İLETİŞİM
25 Şubat 2021
Halkların Birleşik Devrim Hareketi
  • Açıklamalar
  • Bileşenler
  • KBDH
  • Gençlik
  • Eylemler
  • Birleşik Devrim Dergisi
  • Şehitler
  • Forum
  • MATERYALLER
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
  • Açıklamalar
  • Bileşenler
  • KBDH
  • Gençlik
  • Eylemler
  • Birleşik Devrim Dergisi
  • Şehitler
  • Forum
  • MATERYALLER
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
Halkların Birleşik Devrim Hareketi
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster

İmera Fera Yeşilgöz: “Biz nerede bir doğum sancısı, atlarımızı oraya sürdük!”

Asiye Kılagöz / ANF / Behdinan Afrin direnişinde yaşamını yitiren Devrimci Komünarlar Partisi (DKP) üyeleri Nurhak Cem (Görkem Tuğal) ve Bayram Ali Akdeniz (Hüseyin Cem Özdemir) hakkında mücadele arkadaşları İmera Fera Yeşilgöz ile sohbet ettik.

30/04/2018
Söyleşi
0
PAYLAŞIM
1k
GÖRÜNTÜLEME
Twitter'da paylaşFacebook'da paylaşWhatsapp'da paylaş

Merhaba. Nurhak Cem’i (Görkem Tuğal) ve Bayram Ali Akdeniz’i (Hüseyin Cem Özdemir) tanıyabilir miyiz?

Öncelikle Afrin direnişinde ölümsüzleşen tüm yoldaşlarımızı Nurhak ve Bayram Ali yoldaşlarımız şahsında saygıyla anıyorum.

Nurhak ve Bayram Ali yoldaşlarımız Çukurova topraklarında doğdular, büyüdüler. Ve devrimci mücadeleye Çukurova topraklarında katıldılar. Her iki yoldaşımızda işçi sınıfının kurtuluşu, ezilen halkların özgürlüğü için Türkiye’de en ön saflarda aynı barikatlarda yanyana mücadele yürüttü. AKP faşizmini ezmek, yok etmek için bir çok eylem gerçekleştirdiler.

Nurhak yoldaş, AKP faşizminin operasyonlarında tutuklanarak bir süre cezaevinde kaldı. Direnişini cezaevinde de sürdüren yoldaşımız Nurhak ve Bayram Ali devrim mücadelesinin kesintisiz bir biçimde sürdürülmesinin sorumluluğunu komünist kimliklerinin bir gereği olarak gördüler ve yönlerini ezilen hakların özgrülük mücadelesine , devrim topraklarına Rojava’ya çevirdiler. Bayram Ali 2015 Nurhak 2017 yılında Devrimci Komünarlar Partisi/ Birleşik Özgürlük Güçleri saflarına katıldılar.

Bayram Ali yoldaş Siluk cephesinde, Nurhak yoldaş Rakka hamlesinde savaştı. Daha sonrasında Afrin savaşına katıldılar. Nurhak  27 Ocak, Bayram Ali 7 Mart tarihinde ölümsüzleşti.

Anladığımız kadarıyla Nurhak ve Bayram Ali arkadaşların aralarındaki  yoldaşlık  ilişkisi Türkiye topraklarından geliyor değil mi?

Doğru. Yukarıda da belirttiğim gibi yoldaşlarımız devrim mücadelesini aynı  örgüt içerisinde yürüttüler. Kendilerinden önce katılan ve ölümsüzleşen ve herbiri Çukurova topraklarında mücadele yürüten Bedrettin Akdeniz (Ekin İnce Memed- Suphi Soreş) Heval Yeşilgöz (Dersim Avaşin Xeyri) Eylem Ataş (Cemre Heval) ve Özge Bali (İdil Güler) yoldaşlarımızın mücadele çizgilerini takip ederek bu çizgiyi daha da ileriye taşıdılar.  Bayram Ali yoldaşımız Ş. Bedrettin Akdeniz yoldaşımızın ismini alarak özgürlük alanlarında  Bayram Ali Akdeniz olmuştur.  Bu maneviyat önemlidir.

Hepimizin sorumluluğu şehit düşen her bir yoldaşımızla biraz daha fazlalaşmaktadır. Çünkü artık düşen yoldaşımız için de mücadele vermemiz gerektiğini biliriz. Nurhak ve Bayram Ali yoldaşlarımız şehit yoldaşlarımızın mücadelelerine ve anılarına olan bağlılıklarını kendi mücadele pratiklerinde somutlaştırmışlardır.  İdil, Zahide, Cihan ve Cömert yoldaşlarımızın ölümsüzleştiği  Afrin topraklarında, düşman güçlerinden yoldaşlarımızın hesabını sormak için savaştılar ve dörtlerin direnişlerinin görkemliliğini takip ederek ölümsüzleştiler.

Nurhak ve Bayram Ali arkadaşların kişisel özelliklerinden bahsedebilir misiniz?

Her iki yoldaşımızı da Türkiye’den tanımaktaydım. Özellikle Nurhak yoldaşla birçok alanda bulunduk.

Nurhak yoldaş, çok güler yüzlü, samimi, sıcak kanlı biriydi.  Spor eğitimini ve bazı zamanlar askeri eğitimini veriyordum.  Her yeni gelen gibi Nurhak’ta fiziki olarak eğitimlerde zorlandı. Lakin daima yapma gayretinde olan bir yoldaştı. Eğitimler ağır geçiyordu ama bu durum Nurhak’ın yaşamına hiç yansımıyordu. Genelde ilk zamanlar eğitimde olan yoldaşların gün içerisindeki boşluklarda dinlenme eğilimi fazla oluyor. Vücut uzun zamandır olmadığı kadar hareketli olduğundan yorgunluklar, kas ağrıları yoğun yaşanıyor. Lakin Nurhak geç saatlere kadar kitap okuyor, sabah ki eğitimlerine hazırlık yapıyordu. Az uyuyordu.

Her geçen gün eğitimlerinde ilerledi. Bir vakit sonra taburlarımız ayrıldı. Rakka hamlesinin başlamasıyla, birkaç ay sonra kendisiyle Rakka hamlesinde yeniden bir araya geldik.  Bir süre aynı takımda kaldık. Eğitimlerini tamamlamıştı ve savaşa hazırdı. Hazır olduğunu her tavrıyla belli ediyordu. Rahattı aynı zamanda. Bu rahatlık umursamazlık gibi bir şey değildi. Hazır olduğunu biliyordu ve her şeyi karşılayabilirdi. Güven veriyor ve güven duyuyordu. Bu mana da gereksiz heyecanlara kapılmıyordu, rahattı.

Nurhak’ın sıcak kanlı biri olduğunu belirtmiştim. Enternasyonalist taburda bilindiği üzere dünyanın birçok ülkesinden gelen devrimciler,savaşçılar var. Nurhak yabancı dil bilmiyordu. Lakin diğer ülkelerden gelen bütün arkadaşlarla çok iyi iletişim kurabiliyordu. Yaşamsal olarak birçok planlama yapıyordu. İnsanlarla kolay anlaşabiliyordu.

Nurhak yoldaşın saçları kıvırcıktı. Kısa kestirdiğinde Mehmet yoldaş (Ulaş Bayraktaroğlu) hep Müslüm Gürses’e benzetirdi. Her defasında Müslüm Gürses’ten bir şarkı söylemesini isterdi. O anlarda Nurhak çok utanırdı, Nurhak hariç hepimiz çok gülerdik.

Bayram Ali yoldaş, tam bir iş makinesi gibiydi. Sürekli çalışırdı.  Her işten anlardı.  Lakin dikkatsizdi. Çok sık iş kazası yaşardı. Bu kazaların çoğu hepimizi güldürürdü. Gülmemizin sebebi kaza yapmış olması değildi elbette, Bayram Ali’ninkazaları alaya alan tavırlarıydı.

Mesela… biz Rojava’da  kışın ısınmak için mazot sobası kullanıyoruz. Bayram Ali, sobayı yakmak istedi ve  mazot deposunda mazot olup olmadığını kontrol etti. Lakin bunun için o an yanında  feneri olmadığı için çakmak ateşini  kullandı. Mazot deposu bir anda patladı ve Bayram Ali’nin yüzü yandı.  Yüzünün yanmasına rağmen sanki bir şey olmamış gibi saatlerce yaşama dahil oldu. Zorlukla hastahaneye götürebildik. Neyse ki ciddi bir şey olmamıştı. Sonrasında bu durumun espirisi daima aramızda yapıldı.

Bayram Ali’yi anlatabilmemiz için yaşadığımız pratiklerden bahsetmemiz gerekiyor.

Bir başka gün karargahımızda mevzi çalışması yapıyorduk. Bayram Ali mevzi yaptığımız çatının karşısındaki binada nöbet tutuyordu. Zaman zaman bulduğu taşlar ile bize taciz atışında bulunuyordu. Daha sonrasında bazılarımız Bayram Ali’ye karşı atış açarak mevziden çıkmasını engellerken, birkaç yoldaş da Bayram Ali’nin nöbet alanına sızma yaptılar ve ellerinde kum dolu şişeleri Bayram Ali’nin başından aşağıya boşalttılar.  Sonrasında Bayram Ali, kendisine kumu döken yoldaştan dolaylı olarak “intikamını” almış olsada, o an orada bu durumu kahkalarla karşılayarak hepimizin hayatlarına hoş bir hatıra bırakmış oldu.

Bir dönem karagahımızda sarılık salgını hakim idi. Bayram Ali ve  Ş.Zahide(Asiye Özlahlan) karargahta salgına yakalanmamışlardı. Bu sebeple yaşamsal işleri (mutfak,temizlik vs..) Bayram Ali ve Zahide üstlenmişti. Bayram Ali, kendisiyle aynı alanda olan tüm yoldaşların cephede olması, kendisinin ise karargata duruyor olmasına “ anam babam beni savaşta sanıyor, ben burada patates soyuyorum” diyerek sitem ettiysede, tüm yoldaşların sağlığına kavuşmasında yoğun emek harcamıştı.

Dağ alanında uzun süre kalmış bir yoldaşımız aynı zamanda. Dağ alanında yaşam bütünüyle emek üzerinden örülmekte. Bayram Ali bu noktada örgütlemeyi, emeği karakteriyle bütünleştiren bir yoldaştı. 50 kiloluk un çuvallarını tek başına sırtlayıp noktaya taşıyordu. Yaşamın neresinde bir inşa varsa orada Bayram Ali mutlaka bulunmuştur. Böylesine candan, içten katılıyordu yaşama, mücadeleye.

M16 silahını çok seviyordu. Bu sebeple ferdi silahı olarak M16 kullanıyordu ve başarılıydı da.

Mücadele içerisinde savaşın yoğunlaşmasıyla birlikte şehit haberlerine zaman zaman alıştığımızı düşünürüz. Lakin öyle biri şehit düşer ki esasında hiçte alışmamış olduğumuzu en acı haliyle tekrar anlarız. Nurhak ve Bayram Ali yoldaşlarımızın şehitlikleri böylesi bir durum bizim için.

Afrin direnişi içerisinde Türkiye’li devrimci örgütler ve enternasyonalist güçlerde bulundu. Bu durum aslında Afrin direnişinin yalnızca bölge halkları ile sınırlı olmadığını da göstermiş oldu. Bu konu hakkında neler söylemek isterseniz?

Şair’inde söylediği gibi “Biz nerede bir doğum sancısı, atlarımızı oraya sürdük”. Rojava devrimi başlangıcından itibaren dünyanın birçok yerinden gelen devrimciler ve savaşçılar ile savunuldu. Bu ortaklaşalığın en somut pratiği Enternasyonalist Özgürlük Taburu’nun oluşumu oldu. EÖT, sizinde belirttiğiniz gibi Türkiyeli devrimci örgütlerin ve dünyanın birçok ülkesinden gelen enternasyonalist devrimcilerin,savaşçıların bir araya gelmesiyle oluşturuldu. Kuruluşundan itibarende gerçekleştirilen her özgürleştirme hamlesine katılım gösterdi. Son olarak “Devrimci Güçler” olarak Afrin direnişinde yer alındı.  Afrin elbette ki yalnızca bölge halkına yönelik gerçekleştirilen bir işgal değildi. Hedeflenen Rojava Devriminin bütünü idi. Türkiye faşizminin, AKP faşizminin rojava devrimini  boğmaya çalıştığı herkesin malumu. Afrin direnişinde yer almak devrim neferi olduğuna inanan herkesin sorumluluğu idi. Faşizme karşı her alanda kesintisiz bir biçimde savaşım göstermek zorundayız. Bugün gerçekleştirilen direnişte birçok türkiyeli devrimci şehit düştü. Yoldaşlarımız Afrin’de gerçekleştirilen direnişin faşizme karşı savaş olduğunun bilinciyle savaş mevzilerinde yer aldılar.

Elbette ki bu durum yalnızca Afrin ile sınırlı kalmamalıdır. Afrin için zafer, Rojava devriminin güvencesi yalnızca bu topraklarda elde edilemez. Aynı irade ve güçle, elde ettiğimiz tecrübeleri Türkiye sahasına aktarmak, oradaki direnişi kürt özgürlük mücadelesinin çizgisine eşitleyebilmemiz gerekmektedir.

Bu topraklara gelmiş olmamızın en büyük nedeni burada elde edilen deneyim ile Türkiye sahasında daha güçlü ve sonuç alıcı mücadele yürütebilmektir. Bu temelde hedefimiz nettir. Türkiye’de AKP faşizmini yok edeceğiz. Ölümsüzleşen yoldaşlarımızda bu bilinçle dövüşmüşlerdir. Sıktıkları her merminin Türkiye’de yankı bulacağından emindiler. Ve şimdi bizlerin sorumluluğu yoldaşlarımızın direniş gücünü doğup,büyüdüğümüz topraklarda örgütleyebilmemizdir.

Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?

Partimiz ve askeri örgütümüz düzeniçi düşük düzey solculuk ile hedefe varılamayacağını görerek bir kopuş gerçekleştirmiş ve kendisini devrimci savaş alanlarında inşa etmiştir. Bu uğurda Başkomutanımız Ulaş Bayraktaroğlu olmak üzere 15 yoldaşını şehit vermiştir.Burada yarattığımız değerleri,Türkiye topraklarının her fabrikasına her mahallesine her sokağına taşıma partimizin bir borcudur tüm ölümsüzlerimize. Ödenen bedellerin bütünü işçi sınıfının kurtuluşu, ezilenlerin özgürlüğü içindir.

Türkiye başta olmak üzere faşizme karşı her alanda mücadeleyi büyütmek ve zafere taşımak sorumluluğumuzdur. Bu bilinç ile bugün bu topraklara geldik ve aynı bilinç ile Türkiye sahasına giriş yapmaktayız. Sahip olduğumuz tecrübe, deneyim faşizme karşı savaşın dünden daha yüksek vereceğimizin teminatıdır.İçerisinde bulunduğumuz savaş varlık –yokluk savaşıdır.  Bu savaşın sonucunda Türkiye işçi sınıfı ve ezilenler kazanacak, faşizm yenilecektir.

Türkiye halklarının mücadele düzeyini, türkiye halklarının kurtuluşunun şartını Kürt Özgürlük hareketinin mücadele çizgisine eşitlemek olduğunun bilinciyle buralara geldik.Partimiz, Türkiye devriminin ve işçi sınıfı ve ezilen halklarının kurtuluşunun birleşik devrimden geçtiğinin bilinciyle, bütün gücüyle, ideolojisiyle bütün neferleriyle , silahıyla, hücresiyle birleşik devrimi yaratmak devrimci ittifak politikasını hayata geçirmek ülkemizde faşist TC devletinin yok ederek halkları özgürleştirmek ve ortadoğuda emperyalizmi defedene kadar kavga vermeyi sürdürecektir.

Şehit yoldaşlarımızın ve partimizin direnişi yakın zaferimize olan inancımızı güçlendirmektedir.  Bu inanç temelinde Türkiye işçi sınıfı ve halkları kendi içlerindeki özgürlük gücünü, DKP/BÖG saflarında örgütlemeli ve faşizme karşı harekete geçmelidirler.

 

Önceki Yazı

“Çayan’lardan Dörtlere Kurtuluş Kavgadadır!” Asiye Kılagöz / ANF / Behdinan

Sonraki Yazı

KAPİTALİZME VE EMPERYALİZME KARŞI İLERİ!

HBDH

HBDH

Sonraki Yazı

KAPİTALİZME VE EMPERYALİZME KARŞI İLERİ!

NEWROZ RUHUYLA 1 MAYISA !

Tartışmaya katılmak için giriş yapınız
  • HBDH Ortak Komutanlığı: Gerillalarımızla, Milislerimizle, Birleşik Mücadelemizle Faşizmi Yıkacak Özgürlüğü Kazanacağız!

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • KBDH Sema Koçer Milisleri: Çevik kuvvet minibüsüne EYP’li eylem

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HBDH Kürdistan / Botan Başkale Milisleri: Antep’te Gare zaferini kutladı

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • KBDH Eylem Ataş Milisleri: Bursa’da iki otobüs imha edildi

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • KBDH Aynur Yaşlı Milisleri: Bebek’te iki lüks yat imha edildi

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
  • Açıklamalar
  • Bileşenler
  • KBDH
  • Gençlik
  • Eylemler
  • Birleşik Devrim Dergisi
  • Şehitler
  • Forum
  • MATERYALLER

© 2016 - HBDH.

Login to your account below

Forgotten Password?

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In