İsviçre-Basel 4 Haziran 2017
12 Mart 2016 da kuruluşunu ilan eden Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH), 4 Haziran 2017 tarihinde İsviçre Basel’de konser etkinliği düzenleyerek birinci kuruluş yılını selamladı.
29 Mayıs 2017 tarihinde Rakka‘da faşist DAİŞ çetelerine karşı savaşarak ölümsüzleşen DKP-BÖG savaşçısı İbrahim Tufan Eroğluer ile MLKP savaşçısı Ayşe Deniz Karacagil ve tüm devrim şehitleri şahsında enternasyonal marş eşliğinde saygı duruşuyla etkinlik başlatıldı.
Basel UNION salonunda gerçekleşen etkinliğe Avrupa’nın farklı alanlarından sanatçılar Nuarin, Çağdaş Toprak, Serhado ve Azad Karahan yer aldı.
HALKLARIN BİRLEŞİK DEVRİM HAREKETİ birinci kuruluş yılında şu açıklamarda bulundu;

Değerli Dostlar, yoldaşlar, Halkların Birleşik Devrim Hareketi’nin kuruluş yıldönümünü kutlamak üzere düzenlemiş olduğumuz etkinliğe hoşgeldiniz! Dinci faşist iktidarın faşist devlet güçlerini tam kapasite harekete geçirerek azgın bir saldırı kampanyası yürüttüğü günümüzde Halkların Birleşik Devrim Hareketi, 1. yılını kutlayarak faşizme meydan okuyor, halkların kurtuluş umudu ve özlemini güçlendiriyor.
Dostlar, yoldaşlar, “Şimdi Devrim Zamanı” sloganını bayrağına yazarak kuruluşunu ilan eden Halkların Birleşik Devrim Hareketi, Türkiye ve Kürdistan Halklarında devrimci hareketin birliğine yönelik büyük özleme yanıt vermekle kalmadı ama bununla birlikte, iki ülkenin devrimci güçlerinin halkların kurtuluşu için devrim hedefi etrafında birleşebileceğinin somut mesajını da vermiştir.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi, “Şimdi Devrim Zamanı” sloganını şiar edinirken, bununla hem devrimin güncel bir konu olduğunu, hem devrimin koşullarının olgunlaştığını ve hem de bu dinci faşist iktidarla onun faşist devletinden kurtuluş yolunun muzaffer bir devrimden geçtiğini göstermiş oldu. Bu yüzden Halkların Birleşik Devrim Hareketi, kuruluşunun ilanıyla birlikte egemen sınıf saflarında büyük bir korku ve paniğe yol açarken iki ülkenin emekçi sınıflarında ve ezilen halklarında kurtuluş umudunu büyütmüştür.
Yaşam, Halkların Birleşik Devrim Hareketi’nin düşüncesini fazlasıyla doğrulamıştır. Dinci faşist iktidar, elinde tuttuğu faşist devlet aygıtına, sermaye sınıfının ve emperyalist güçlerin desteğine dayanarak, önce 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarını tanımadı. Meclis’te azınlık durumuna düşmesine rağmen hükümetten çekilmediği gibi baskı ve terörünü artırarak yola devam etti. JÖH, PÖH gibi adlar altında örgütlediği faşist çeteleri özellikle Kürt halkı üzerine sürerek toplu katliamlar, kıyımlar yaptı. İnsanlar canlı canlı yakıldı, enkaz altında gömüldü, görülmemiş bir vahşetle saldırıldı. Mitingler bombalandı, düğünler katliam yerine dönüştürüldü ve bu koşullarda 1 Kasım seçimlerini yaparak Meclis’te tekrar sözüm ona çoğunluk haline geldiler. Oysa azınlıkta olduklarını kendileri de biliyordu ve bu yüzden büyük bir korku içindeydiler.
Dinci faşist iktidarı tahkim edecekleri referanduma aynı yöntemlerle gittiler. HDP’li vekilleri, binlerce HDP yöneticisini, yurtseveri, devrimciyi tutuklayarak, gözaltına alarak, on binlerce insanı işinden edip açlığa mahkûm ederek, yetmeyince açıktan hileye, sahtekârlığa başvurarak kendilerini referandumun galibi ilan ettiler.

Artık herkes, sokaktaki insan bile bu dinci faşistlerin sandık yoluyla iktidarı bırakmayacaklarını, bunları toplumun başından defetmenin, bunlardan kurtulmanın yolunun sandıktan geçmediğini, geçmeyeceğini anlamış, kabul etmiştir. Halklarımızın bilincinde bu gerçek giderek berrak bir bilince dönüşmüştür. Dinci faşist iktidar ve onun dayandığı güçler ancak bir devrimle yıkılır ve şimdi onları yıkmanın zamanıdır.
Bu yüzden Halkların Birleşik Devrim Hareketi, tarihsel görev ve sorumluluk altındadır. Bu “Hareket” adından da anlaşılacağı gibi bir devrim hareketidir. Türkiye ve Kürdistan devriminin artık ortak, birleşik bir devrimci merkezi var. Birleşik devrimimizin merkezi bir karargâhı var. Bir araya geldik ve haykırıyoruz: “Şimdi Devrim Zamanı”, “Faşizmi Yıkacağız, Halklarımız Kazanacak”.
Dostlar, yoldaşlar, son bir kaç yılda, Haziran Halk Ayaklanmasından 6-8 Ekim Serhildan’ına; oradan 2015-2016 Kürdistan şehir savaşlarına kadar sayısız ayaklanma, isyan, çatışma, yaşadık. Ancak bunların hiç birini zafere, iktidarın fethi noktasına taşıyamadık. Çünkü bunun için gerekli olan en önemli araçtan, merkezi bir karargahtan, birleşik bir merkezden yoksunduk. Şimdi buna sahibiz, şimdi Halkların Birleşik Devrim Hareketi ile çok daha güçlüyüz.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi, işte bu yüzden devrimde zaferin umudu, halklarımızın dinci faşist iktidardan, faşist devletten ve sömürü düzeninden kurtuluş ışığıdır.

Bu nedenle, Halkların Birleşik Devrim Hareketini birleşik devrimimizin güçlü bir karargahına çevirmek, onun bayrağını her yerde dalgalandırmak emekçi, ezilen halklarımıza karşı tarihsel görevimiz ve boynumuzun borcudur.
Bu duygu ve düşüncelerle sizleri bir kez daha selamlıyor ve haykırıyoruz:
Yaşasın Halkların Birleşik Devrim Hareketi!
Yaşasın Türkiye ve Kürdistan’ın Birleşik Devrimi!
HAKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ Basel HBDH gecesinde verdiği mesaj şu şekilde;
Değerli dostlar, değerli yoldaşlar, Faşizme karşı birleşelim savaşalım kazanalım şiarıyla düzenlenmiş olduğunuz geceyi devrimci coşkumuzla selamlıyor, zulme karşı halklarımızın umudu olacağına inanıyoruz.
Değerli dostlar değerli yoldaşlar; Gezide sokakları dolduran milyonların buharlaşıp uçmadığını, yalnızca faşist saldırganlık karşısında evlerine çekilip öfke ve gerilim biriktirmeye devam ettiklerini, “hayır” hareketinde hep birlikte görüp hissettiğimize göre, çözüm için odaklanmamız gereken nokta birleşik devrimci mücadeledir. Devrimcilerin birleşik gücü, kitleler içindeki tepki ve öfkeyi yaşadıkları somut sorunlardan hareketle bin bir çeşit örgüt yoluyla açığa çıkarmak, yön ve amaç kazandırmaktır. Halkların Birleşik Devrim Hareketi faşizme karşı mücadelesinde kitlelerin değişim isteği ve enerjisinin karamsarlık çemberinden çıkararak, yıkıcı ve kurucu bir güce dönüşmesinin yolunu açmakla kalmayacak, aynı zamanda faşist AKP iktidarını yerle bir edecektir.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi faşizme karşı mücadelesinde kadınların birleşik devrim hareketini oluşturarak öncü gücünü açığa çıkarmıştır. Kadın mücadelesinde bu mevziiyi ileri taşıma, büyütme kadınlarla buluşturma devrimci
Demokrat, ilerici, yurtsever kadınların, görevi olarak önümüzde duruyor . Buradan bir kez daha Kadınların Birleşik Devrim Hareketi’nin kuruluşunu selamlıyoruz. Devrimcilerin birleşik gücünün ezilen sömürülen yok sayılan tüm insanlığın geleceğine bir umut ışığı olacağı inancıyla gecenizi devrimci coşkumuzla bir kez daha selamlıyoruz.
Gecenin kapanış konuşmasında; ’’Devrimci mücadele tüm ağır kayıplarıyla faşizm karşısında ilerlemeye devam ediyor. Gericilere, fşsizme karşı devrimci savaşı ve birleşik devrimi büyüten tüm Türkiyeli ve Kürdistanlı devrimcilerin yanında olduğumuzu, onların mücadelelerine bağlı kalacağımızı ve onların mücadelelerinin sesi olacağımızı bir kez daha haykırıyoruz.
Devrim ve sosyalizm mücadelesine, şehitlerimize bağlı kalacağımızı yineliyor, bir dahaki etkinliklerde, kavga alanlarında buluşmak dileğiyle, gecemize katkı sağlayan siz yoldaşlara deşerli halkımıza teşekkür ediyor mücadele alanlarında, meydanlarda, etkinliklerde tek yürek, tek yumruk olmak dileğiyle yoldaşca dostca kalın, zafer bizimdir’’ denilerek etkinlikte ara ara Türkçe ve Kürtçe şiirler okunurken, sloganlar ve şarkılar eşliğinde halaylarla gece sona erdi.