MLKP 4. Merkezi Konferansı’nı “Sosyalizmin geçmişi ve geleceği” şiarıyla gerçekleştirdiğini açıkladı.
Yaşasın Sosyalizm! Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
İşçiler, kadınlar, gençler, tüm ezilenler!
Partimiz, teorik-ideolojik kapsamlı bir gündem etrafında 4. Merkezi
Konferansı’nı gerçekleştirdi. Sosyalizmin Geçmişi Ve Geleceği adıyla
toplanan konferansımız, MLKP’nin, 102. yıldönümünde Ekim Devrimine,
insanlığın kurtuluşunun o sönmez meşalesine verdiği bir coşkulu selam,
bir devrimci bağlılık sözüdür.
Partimizin kurulduğu yıllarda, dünya burjuvazisi “sosyalizm öldü”,
“tarihin sonu geldi”, “kapitalizmin ebedi olduğu kanıtlandı” türü
yalan ve demagojileri sınırsızca ve aralıksız propaganda ediyordu.
Durum, yalnızca, SSCB ve Varşova Paktı içinde, adlarından ve
amblemlerinden başka sosyalizmle, komünizmle ilgileri kalmamış
partilere dayalı iktidarların yıkılışından ibaret değildi. Sosyalist
Arnavutluk, AEP eliyle içteki burjuva düzen güçlerine ve emperyalist
destekçilerine teslim edilmiş, sosyalizm utanç verici biçimde
yenilgiye uğratılmıştı. Güney Amerika’dan Asya’ya, Avrupa’dan
Afrika’ya dört bir yanda, komünist ve devrimci partiler sert bir irade
kırılması yaşamış ve dizginsiz bir tasfiyeciliğe girişmişlerdi. Bu
parti ve gruplar illegal varoluşlarını sonlandırmış, kent ve kırdaki
gerilla güçlerini dağıtmış, devrim hedefinden vazgeçtiklerini ilan
etmiş ve burjuva demokrasisine teslim olmuşlardı. Bu akıntıya karşı
duran partilerin bir kısmı ise, saflarındaki kuvvetlerin şu ya da bu
kısmının tasfiyecilik salgınına kapılmasını önleyememiş, ağır güç
kayıplarına uğramışlardı. Dünya işçi sınıfı ve umudunu sosyalizme
bağlamış ezilen emekçi kitleler, ağır bir moral bozukluğu, inanç
sarsılması ve umut kırılması girdabına sürüklenmiş, burjuva ideolojik
hegemonyaya direnemez hale gelmişti.
MLKP, işte bu koşullarda, burjuva dünyaya bir meydan okuyuş, sosyalizm
savaşımına, sınıfsız, sınırsız, cins ayrımsız bir dünya özlemine
adanma gücü olarak kuruldu. “Yok edin insanın insana kulluğunu/bu
davet bizim” çağrısına Marksist Leninist bir cevap olarak öne atıldı.
Sosyalizmin kazanımlarını kararlılıkla savunma, inşa süreçlerinin
derslerini özümseme, aşılması gereken anlayış ve pratikleri kavrama,
aydınlatma hattını yol eyledi.
Partimiz, bu yürüyüşün bir uğrağı olarak, biriktirdiklerini gözden
geçirmek, kolektivizmin arıtıcılığıyla berraklaştırmak, daha ileri bir
kavrayışın imkanlarını güçlendirmek için, 8-12 Mayıs 2019’da,
Sosyalizmin Geçmişi Ve Geleceği adıyla 4. Merkezi Konferansı’nı
topladı. Konferansın beş temel başlıktan oluşan gündemi enerjik,
verimli, geliştirici tartışmalarla ele alındı.
Kardeşler!
MLKP için, marksist leninist teori, bir doğma değil, eylem
kılavuzudur. Canlı ve dinamiktir, gelişime ve yenilenmeye açıktır.
Partimiz, hem savaşan, hem de devrimci savaşımının bütün sorunlarını
devrimci tarzda düşünen bir partidir. MLKP, faşist şeflik rejimine
karşı dişe diş dövüşürken, Rojava siperlerinde can feda savaşırken,
bir yandan da, sosyalizm deneylerini tartışma görevini önüne
çekmiştir. Partimizin hem eylemi, hem de teorisi, birbirini
bütünleyerek, devrimin ve sosyalizmin zaferine odaklanmıştır.
Bu çizgide hareket ettiğindendir ki, MLKP, meseleyle, bir akademik
çalışma veya tarih tartışması olarak değil, öncelikle, güncel sınıf
savaşımının politik ve ideolojik-teorik görevlerine marksist leninist
cevaplar vermek amacıyla ilişkilenmektedir. Bu amaç, devrimimizin
zaferinden sonra, sosyalizmin deneylerine dayanarak, gerek içte,
gerekse uluslararası alanda izlenecek çizgi, geliştirilecek pratik
için güçlü perspektifler, teorik, programatik dayanaklar hazırlama
hedefince bütünlenmektedir. Partimiz, sorunun dünya komünistlerinin
birleşik çabalarına, bu ölçekte bir kolektivizme ihtiyaç duyduğunun
bütünüyle bilincindedir. 4. Konferansımız, MLKP’nin, enternasyonal
komünist hareketin bir bölüğü olarak, üzerine düşen görevleri
omuzlama, sorumluluklarını yerine getirme kararlılık ve iradesinin
ifadesidir.
Konferansımız, bir veya birkaç ülkede devrimin zafere ulaştırılması
imkanının devam ettiği; üretim araçlarının kolektifleştirilmesi;
proletarya diktatörlüğü; sosyalizmin kuruluşu; bu kuruluş eyleminin,
kadın özgürlüğü, enternasyonalizm ve sosyalist demokrasiyle
derinleştirilmesi; komünizm hedefinin ideolojik ve politik varoluşa
kılavuzluk etmesi konusunda yön ve irade birliğini ilan etti.
Bu çerçevede sosyalizm deneylerine sorular soran konferansımız,
“parti, devlet, kitleler” ve “kadın özgürlüğü” konularında başarılanın
ötesine geçmenin, bir bölümü tarihi koşulların, bir bölümü görüş
açısının ürünü olan hata ve yetmezlikleri aşmanın zorunluluğuna dikkat
çekti. Bu aşma eyleminin, örgütsel mekanizmalar oluşturmak ve
sosyalist yasallığı buna uygun biçimde düzenlenmek dışında
başarılamayacağını vurguladı.
MLKP 4. Konferansı, enternasyonalizmin, devrim mücadelesi yürüten
partiler kadar, sosyalist toplum ve devletler için de temel bir ilke
olduğunu kuvvetle vurguladı. Belirli tarihi durum ve ihtiyaçların
koşullamasıyla, burjuva dünyanın şu veya bu temsilcisiyle veya gücüyle
yapılan geçici anlaşma ve uzlaşmalar biçimindeki pratiklerin
teorileştirilemeyeceğine, tersine, onların, aşılması gereken geri
adımlar veya uzlaşmalar olarak açıkça ilanının zorunluluğuna dikkat
çekti. Uluslararası komünist hareketin sosyalist bir devleti
desteklemesi ile sosyalist bir devletin dünya devrimini
desteklemesinin, tek bir bütünün iki parçası olduğunu, bu bütünlüğe
dayanmayan anlayışların enternasyonalizm ilkesiyle bağdaşmayacağını
ifade etti.
Konferansımız, Lenin ve Stalin önderliğindeki Bolşevik Partinin, kadın
özgürlük mücadelesinde, Ekim Devriminin sıçradığı ve burjuva dünyanın
yüzyıl sonra bile bütünüyle ulaşamadığı düzeyi, cins ayrımsız bir
toplum yönünde ilerletmede, bunun sosyalist yasallıkla teminat altına
alınmış örgütsel araçlarını ve dayanaklarını geliştirmede başarılı
olamadığı, Ekim devriminden sonra dünyanın değişik yerlerinde gelişen
devrimlerin de bu konuda durumu değiştirecek bir atılım
geliştiremedikleri görüşüne ulaştı.
Konferansımız, Sovyetler Birliği başta olmak üzere, 20. yüzyılda
sosyalizmin inşasına girişmiş ülkelerde kapitalizme dönüş süreçleri,
biçimleri, geri dönüşün özne ya da özneleri; tek bir devletle sınırlı
bir sosyalist kuruluşun zaferinin olanaklı olup olmadığı; komünizmin
ilk evresi olarak sosyalist toplumun nitelikleri ve iktisadi yasaları
konusunda tartışmaların yeterli olgunluğa erişmediğinde birleşti.
İşçiler, Yoldaşlar, Devrimci Yoldaşlar!
4. Konferansımızın, hem değerlendirme ve perspektifleri, hem de
tartışmaların yeterli olgunluğa ulaşmadığını düşündüğü başlıklar,
partimizin ideolojik-teorik gündemi olmaya devam edecek, olguya,
duruma, gerçeğe sorulabilecek tüm soruların sorulması arayışı ve
çabası sürdürülecektir.
Kuşkusuz, partimiz, bugün ve gelecekte, tüm bu konularda, “son soruyu”
da sorduğu iddiasında olmayacak, görüşlerini, üzerinde
“girilmez-çıkılmaz” levhası astığı bir odada kilitlemeye
kalkmayacaktır. Hayır, MLKP, çok uzun yıllardır çözülmek üzere
komünistlerin önünde bekleyen, sosyalizmin geçmişi ve geleceği
gündemini ele almakta omuzlarındaki sorumluluğa uygun davranmak kadar,
bütün bu konularda kolektivizmi dünya ölçeğinde varetme yönelim ve
zihniyetine sımsıkı bağlı kalacaktır.
Yaşasın Marksizm-Leninizm!
Tek Yol Devrim, Yaşasın Sosyalizm!
Yaşasın Kadın Devrimi!
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
Yaşasın Dünya Devrimi!
7 Kasım 2019
MLKP Merkez Komitesi