Rojava’yı işgal etmeyi, Kürt halkını soykırımdan geçirmeyi, özgürlük bayrağını yükselten Arap halkımızı ezmeyi, demokratik haklarını kazanmış, Süryani, Ermeni, Çerkes ulusal topluluklarını boyunduruk altına almayı hedefliyor. İdlib ve diğer alanlarda yuvalanmış, TC işbirlikçisi, yağmacı, tecavüzcü, işkenceci ÖSO ve diğer çetelere dayanarak, önce Rojava ve Kuzey Suriye’de, giderek de Suriye’nin geri kalanında egemenlik kurmayı planlıyor. ‘Geçici Suriye hükümeti ve milli ordu’ adına Urfa’da düzenlediği toplantı bunun ilanıdır. İnkarcı sömürgeci faşist rejimin sonraki hayali ise Medya Savunma Alanlarının işgalidir.
Rusya ve ABD’nin, sömürgeci işgalin önünü açarak, faşist politik islamcı Erdoğan rejimiyle suç ortaklığı yapacaklarını gösterdiler, Almanya, Fransa ve diğer ülkelerin de aynı yolu tuttuyorlar. Esad rejiminin ise, Kürt ulusal mücadelesinin ve özgürlük cephesinde birleşmiş Arap halkının ezilmesi hedefiyle sömürgeci işgali seyrettiğini, bir başka ifadeyle de destekleme eğiliminde oldu.
Dünya işçi sınıfı, ezilenler ve yoksullar, faşist sömürgeci Türk devletinin, Rusya ve ABD’nin himayesindeki saldırısı karşısında tek yumruk, tek barikat olmalıdırlar. Bu savaş yalnızca Rojava ve Suriye’de değil, ön Asya’dan Kıbrıs’a, Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada, işçilerin, kadınların, gençlerin, yoksulların geleceğini derinden etkileyecek sonuçlara yol açacak.
Rojava devriminin, Rojava ve Suriye Özgürlük Cephesinin zaferi, bölgedeki devrimci durumun şiddetlenmesini, özgürlük savaşımının yeni bir atılıma geçmesini koşullayacak, tüm dünyaya umut, mücadele azmi ve ileri yürüme cesareti taşıyacaktır. İnkarcı, soykırımcı, sömürgeci faşistlerin kazanması, salt Rojava ve Suriye’de değil, Filistin’den Hindistan’a, Kolombiya’dan, Filipinler’e özgürlük mücadelesi uğruna ödenecek bedelleri çok daha ağırlaştıracaktır.
Başta Türk, Kürt ve Arap halkları olmak üzere, dünyanın her yanından işçileri, kadınları, gençleri, emekçileri, yoksulları, işsizleri, aydın ve sanatçıları, Rojava ve Suriye’de, özgürlük, adalet, kadınlara ve halklara eşitlik için savaşacak olan ilericilere, yurtsever devrimcilere ve komünistlere omuz vermeye, faşizme, soykırıma ve işgale karşı tek yumruk, tek barikat olmaya çağırıyoruz. Savaşçı, doktor, sağlıkçı, basın emekçisi olarak Rojava’ya giderek, bulunduğumuz alanlarda gösteri, yürüyüş, grev, boykot, miting örgütleyip katılarak, dünyanın her köşesinde TC devletinin temsilciliklerini işgal ederek, uluslararası limanlardan yürüttüğü ticareti engelleyerek Rojava devriminin savunulması, Rojava ve Suriye Özgürlük Cephesinin zaferi için ayağa kalkalım.