Efrin işgal altındadır. Efrin ateş hattındadır. Bu yıl Newroz kan ve barut içinde kutluyoruz. İşgal ve katliamla Efrin halkına diz çöktüreceğini düşünen AKP ve MHP faşist ittifakı iyi bilmelidir ki özgürlükleri ve toprakları için direnen halklar asla yenilmeyecektir. Kazanan her zaman olduğu gibi direnen halklar olacaktır.
TC devletinin işgal saldırısı dünyanın ve uygar Avrupa nın gözü önünde yaşanmaktadır. Herkesin gözleri önünde ve vicdanı karşısında onlarca suçsuz sivil insan katledilmektedir. Topraklar zenginlikler yağmalanmakta tarih boyunca yaratılan uygarlıklar zorbalıkla el değiştirmek istenmektedir. Teknik üstünlüğü arkasına alarak orantısız ve eşitsiz bir güçle başlatılan işgalle birlikte katliam gerçekleştirilmektedir. Suskunluk ve duymazlık kapitalist-emperyalist dünyanın vicdanı olmaktadır.
Efrin işgalini anlamak için emperyalist kapitalist sistemin ekonomik özüne ve bunun üzerinde bölgede yürütülen kirli çıkar anlaşmalarına ve politikalarına bakmak yeterlidir. Toprakların ilhakı, zenginliklerin yağmalanması emekçilerin dikkatinin gerçek sorunlarından uzaklaştırıp milliyetçilik zehiriyle kirletilmesi olarak açıklanacak gerçekler bir kez daha emperyalizm ve kapitalizm hakkında bilinen öğretileri doğrulamıştır. Sömürü ve zulme dayalı sistem yağma ve talan savaşı demektir. Dünyanın ve Orta doğunun yeniden paylaşılması demektir.
Dünya ve Orta-Doğu emperyalizmin tahakkümü altında oldukça barış ve huzur mümkün değildir. Efrin işgaliyle bir kez daha anlaşılmıştır ki şiddet ve gericlik Emperyalist burjuvazinin ve onun bölgede ki gerici uşağı olan TC devletinin değişmeyen karakteridir. Onlar bir yandan işgale dayalı şiddeti uygularken diğer yandan halkları ezmekte dünya kamuoyunu aldatıp kandırmaktır. TC devleti faşist işgalle Rojava da sefaleti yokluğu büyütmekte istemekte ve göçmenliği çoğaltmaktadır. Özgürlük yerine daha derin hegemonyayı ve köleliği halklara dayatmaktadır.
TC’nin işgalci saldırısı ve büyük Efrin direnişi, güncel politik ve askeri durumun çehresini bölgedeki kuvvet ilişkilerini etkilemekte, eşitsiz koşullar altında görkemli biçimde ve büyük bedellerle geliştirilen direniş, bölgesel uluslararası durumu zorlamaktadır. TC’nin ABD ve Rusya Federasyonun onayıyla başlattığı işgalci, yayılmacı Efrin saldırısı, aynı zamanda bu iki büyük emperyalist devletin, TC sopasıyla Rojava devrimini terbiye etme, Kuzey Suriye federasyonunu önlemeye yöneliktir. İki aya yaklaşan büyük Efrin direnişi bütün bu emperyalist, sömürgeci planları ortaya çıkaran bölgesel devrimci durumu derinleştiren dünya halklarının umudu olarak parlamaktadır.
Faşist diktatörlük iç ve dış politik tıkanmışlığının da verdiği zorunlulukla Efrin işgal saldırısına girişmiştir. Rojava denen kadim topraklarda Kürt ve diğer emekçi halkların elde ettiği demokratik-devrimci kazanımları yok etmek istemektedir. Özgürlüğe ve Kürtlere ait değerleri, yaşamı yok etmek ortadan kaldırmak isteyen gaspçı, fetihçi ve soykırımcı TC devleti gelecek günlerin kendileri için karabasan olacağını görüp anlayacaktır.
Newroz direniştir. Newroz ateşi bugün Efrinde yanıyor. Kawadan Mazlumlara, Arin Mirhanlardan Avestalara süren direniş ateşi bugün Efrin halkının elindedir. Zulüm sürdükçe Newroz özgürlük ateşi gibi yanmaya ve karanlıkları parçalamaya devam edecektir.
KAHROLSUN FAFİŞİST İŞGAL
KAZANAN DİRENİŞ ve HALKLAR OLACAKTIR.
HBDH