Şengal’e yönelik yeni katliamlara kapı açan ve Şengal’i köleliğe mahkûm eden yeni anlaşmalarla, Şengal halkının iradesinin kırılmaya, yok edilmeye çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. Irak Kürdistan yönetiminin, KDP’nin Ekim ayında imzaladığı bu asimilasyon anlaşması asla kabul edilemez.
Çoğunluğu Irak sınırları içindeki Şengal’de yaşayan Êzidîler, ilki 906’da ve sonuncusu ise 2014’de olmak üzere 74 katliam yaşadılar. Êzidî katliamlarının çoğu Osmanlı Devleti’nin İslamiyet’i kabul ettirerek, inançlarını, geleneklerini, kimliklerini yok etmeye ve köleleştirmeye yönelikti.
2014 yılında ise IŞİD’in işgal ve katliamına uğradılar. Tarihe 74. katliam olarak not düşüldü. IŞİD, Irak ve Suriye topraklarında yaptığı katliamlardan sonra, Türk devletinin verdiği silahlar, Suriye ve Irak devletinde ele geçirdiği ağır silahlarla Şengal’e yöneldi. IŞİD, Şengal’e dört taraftan saldırarak katliama başlayınca, orayı denetiminde tutan KDP Peşmergeleri arkasına bakmadan giderek Êzidî halkını IŞİD barbalarının katliamlarına terk etmişti.
IŞİD bu saldırıları ve katliamında 2300’den fazla Êzidî katledildi. 390 binden fazla Êzidî yerinden edildi. Büyük çoğunluğu Şengal Dağı‘na kaçan Êzidîlerin yardımına ilk koşan HPG, ve ardından YPG, YPJ, MLKP yetişmeseydi çok daha büyük bir katliam yaşanacaktı. Şengal dağlarında mahsur kalan, açlık ve susuzlukla karşı karşıya kalan Êzidîlere gıda ulaştıranda Rojava’nın savunma gücü YPG/YPJ oldu.
74. katliamda 7 bin Êzidî IŞİD tarafından kaçırıldı. 4 bini kurtarılırken, kadınlar köle pazarlarında satıldı. 3 bin kadın ve çocuğun akıbeti hala bilinmiyor. Belirli aralıklarla açılan 12 toplu mezarda Êzidîlerin cenazelerine ulaşıldı. 68 dini mekân yağmalandı.
Türk devletinin desteklediği IŞİD’in yaptığı bu vahşete ve Êzidî halkına yaşatılan bu utanç verici trajediye KDP yönetimi Peşmergeleri çekerek, başta Irak devleti olmak üzere, dünya devletleri de seyrederek ortak oldular.
Êzidî halkı her katliamdan sonra olduğu gibi, bu katliamdan sonra da Kürt halkının ve uluslararası dayanışmanın desteğiyle yaralarını kendi sarmaya çalıştı. Şengal Direniş Birlikleri’ni (YBŞ) kurarak, kendi yurdunu Kasım IŞİD’den kurtardı ve kendi güvenliğini sağladı. Kendi meclislerini kurarak, kendi kendini yönetmeye başladı.
Şengal halkına dayatılan yeni kölelik, yok etme, saldırı anlaşması, kabul edilemez!
2014 Şengal katliamından bu yana Şengal defalarca sömürgeci faşist Türk devletinin saldırılarına uğradı. Federe Kürdistan Bölge yönetimi Türk sömürgeciliğiyle, bölge gericiliği ve emperyalistlerle işbirliği içinde Şengal, Güney Kürdistan ve Rojova’ya dönük işgal, saldırı planlarını ortak ugulamakta işbirliğinde sınır tanımamaktadır.
9 Ekim 2020’de Şengal halkının iradesi hiçe sayılarak KDP’nin Şengal’e yönelik yeni katliamlarına kapı açan ve Şengal’i köleliğe mahkûm eden anlaşması kabul edilemez.
Bu anlaşmanın Şengal halkı, bölge halkı, Kürt halkı, sosyalist ve devrimci güçler nezdinde bir hükmü yoktur.
Irak devleti ve KDP, Şengal’i köleleştirme anlaşmalarına derhal son vermelidir. Şengal’in özerk statüsünü tanımalıdır. IŞİD tarafından kaçırılan ve akıbeti hala belli olmayan 3 bin Êzidî kadın ve çocuğu katledenlerin hesabı binlerce Êzidî halkına verilmeli ve sorumlular yargılanmalıdır.
Bizler Avrupa’dan Birleşik Devrimci Mücadele olarak Şengal halkının iradesinin kırılmasına sessiz kalmayacağız!
Türk sömürgeciliğine ve işbirlikçilerine karşı “Faşizmi Yıkalım Özgürlüğü Kazanalım” şiarıyla daha güçlü hamlelerle Avrupa’da ki halklarımızı mücadeleye çağırıyoruz!
Halkların Birleşik Dayanışması Yaşatır!
Avrupa Birleşik Devrimci Mücadele