Emperyalist-kapitalist devletler var oldukça insanlık geleceğinden emin olamayacaktır. 1. ve 2. Dünya emperyalist paylaşım savaşlarıyla milyonlarca insanın ölümüne, sakat, evsiz, aç, hasta kalmasına yol açan emperyalist devletler şimdi yeni bir devletler arası dünya savaşı çıkartmanın peşindeler.
Gerçekte ABD ve müttefikleri, 2001 yılından beri dünya işçi sınıfı ve emekçi, ezilen halklarına karşı bir dünya savaşı yürütüyorlar. Afganistan’dan Yemen’e, oradan tüm Afrika kıtasına yayılan savaş aslında, adı konmamış bir 3. dünya savaşıdır. Şimdi tartışılan şey, bu savaşın devletler arası bir savaşa dönüşüp dönüşmeyeceği ve nükleer silahların kullanılıp kullanılmayacağıdır.
Biz, yani dünyanın bütün işçileri, emekçileri, çalışanları bu şekilde yaşamaya, savaş, işsiz kalma, açlık, ölüm tehdidi altında yaşamaya mahkum muyuz? Bu bizim değişmez kaderimiz mi? Hayır! Biz ne böyle yaşamaya mahkumuz ne de bu bizim değişmez kaderimizdir.
“Başka Bir Dünya Mümkün”. Yirmi yıl önce Seattle’de işçilerin, emekçilerin, gençliğin emperyalizme ve kapitalizme karşı attığı bu slogan şimdi çok daha somut, elle tutulur bir anlam kazanmıştır. İnsanlık, kendisini her gün yeni bir felakete, savaşa, açlığa, yoksulluğa, işsizliğe sürükleyen kapitalizme ve emperyalizme mahkum değildir.
Aksine, önceki bütün toplum biçimleri gibi, kapitalizm de tarihseldir, geçicidir ve yok olup tarihe karışacaktır. İşte şimdi biz, bütün insanlık, tarihin bu aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Emperyalist-kapitalist sistem, tarihsel ve fiziksel gelişme sınırlarına gelip dayanmış, gelişimlerini engellediği üretici güçler, en başta da işçi sınıfı onun sınırlarını, onun çerçevesini kırıp parçalıyor.
Kalıcı, yapısal bir bunalım içindeki kapitalist sistem krizden krize yuvarlanıyor. ABD emperyalizminin hegemonyası dünya çapında çöküyor. Onunla birlikte, diğer emperyalist devletler ve bağımlı devletler çöküyor. Eski dünya çökerken yeni bir dünyanın, sömürünün, açlığın, işsizliğin olmadığı, sınıfların ve sınırların yok olacağı bir dünyanın tüm koşulları olgunlaşıyor.
Yine de emperyalist-kapitalist devletler kendiliklerinden yıkılıp gitmeyecekler. Ayakta ve hayatta kalmak için, insanlığı kan denizinde boğmaktan, yıkıma uğratmaktan çekinmeyecekler. Onları, tarihin çöplüğüne göndererek insanlığı ve doğayı yıkımdan kurtarmanın yolu, bu sömürücü, kan dökücü, barbar devletlere ve dünya burjuvazisine karşı ayaklanmaktır; bir devrimle onları yıkmaktır.
Bunu başarabiliriz, başarmak zorundayız. Emperyalistlerin 3. Dünya Savaşına, dünya işçi sınıfı ve ezilen halkları her yerde ayaklanmalarla, isyanlarla, grevlerle, dev kitle gösterileriyle yanıt veriyorlar. Dünya halklarının en büyük düşmanı, savaş makinası olan NATO, “21. Yüzyıl Ayaklanmalar Yüzyılı” olacak derken yanılmıyordu. Emperyalistler, dünya burjuvazisi, bu isyan ve ayaklanmalara karşı her gün bir yerde savaş ilan ederken, dünya işçi sınıfı ve ezilen halkları da gün geçmiyor ki bir yerde ayaklanmasınlar, isyan, grev gibi eylemlere başvurmasınlar.
Tarih, burjuva sınıfın yok olacağı bir noktaya doğru akıyor; yaşam bizden yana. Dünya işçi sınıfının, ezilen halklarının, bütün çalışan sınıfların kanını emen bir avuç burjuvanın ekonomik ve politik egemenliğini devrimle yıkmanın koşulları tüm dünyada olgunlaşıyor. Avrupa işçi sınıfı başta olmak üzere, dünya işçi sınıfının yüz elli yıldır kapitalizme karşı verdiği sınıf savaşı son ve kesin zafere doğru ilerliyor. İnsanlık, tarihsel bir “Yeni Evre”ye giriyor.
Süreç ve tarih bizi devrime ve sosyalizme çağırıyor. İçinden geçtiğimiz koşular devrim ve sosyalizm siarini yükseltme, daha gür haykırma zamanıdır…
1 Mayıs, işçi sınıfının kapitalizme karşı birlik, mücadele ve enternasyonal dayanışma günüdür. İşçi sınıfının ve dünya devrimci güçlerinin enternasyonal dayanışması, şimdi yeni bir temelde, devrimci eyleme dayalı bir temelde yeniden şekilleniyor. Avrupa’dan Kanada’ya kadar, devrimci gençlerin emperyalizme, kapitalizme ve gericiliğe karşı elde silah savaşmak için Rojava devrimine katılmaları bu yeni dönemin en somut ifadesidir.
HBDH Turkiye ve Kurdistan isci sinifi ve ezilen halklarinin birlesik devrimci oncusudur. Turkiye ve Kurdistanli isci ve emekcilerin gercek kurtulusu birlesik devrimi ve HBDH`ni guclendirmekten geciyor.
Devrimci bir temelde, eyleme dayalı enternasyonal dayanışmayı her yerde yükseltelim! Enternasyonal dayanışma, işçi sınıfının emperyalizme ve kapitalizme karşı devrim mücadelesinin etkin silahıdır! Onu geliştirelim, her tarafa yayalım!
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
Yaşasın 1 Mayıs!
Emperyalizmi, Kapitalizmi Yıkmak İçin İleri!
HALKLARIN BİRLEŞİK DEVRİM HAREKETİ / 30 Nisan 2018